Makaleler •  Altın Vakfı •  Söyleşiler 
                    
                    Ödem, kas ağrısı ve kramp: Tıkalı damarların 3 sadık göstergesi. Evinizde kendiniz nasıl tedavi edebilirsiniz?
                          Kolesterolün ve pıhtıların en büyük düşmanı ile
                          damarların en iyi arkadışı kimdir?
                        
                      
                    Akşamları bacaklarınız şişiyor mu? Ayak tabanlarınız ve
                    ayaklarınız şiş mi, ayak bileklerinizde lekeler var mı?
                    Bunlar, damarlarda ödemin, yani tıkalı damarların duvar
                    çeperlerinde oluşan sıvının işareti olabilir. Ödem, kan
                    dolaşımını olumsuz etkilediğinden adale ağrısı ve kas
                    kramplarına neden olur.
                  
                  
                    Herkes, felcin ve kalp krizinin kolesterolün tıkadığı
                    damarların bir sonucu olduğunu bilir. Kardiyovasküler
                    hastalıklar. Ne var ki çok az kişi bunun buz dağının sadece
                    görünen kısmı olduğunun farkındadır. “Tıkalı damarlar”
                    tedavi edilemez olduğu varsayılan her 10 kronik hastalıktan
                    dokuzunun sebebidir.
                  
                  
                    Baş ağrısı, tansiyon oynamaları. Eklemleriniz ağrır,
                    yükünüzü taşıyamaz, boynunuzu neredeyse döndüremez veya
                    eğemezsiniz. Akşamları bacaklarınız, sabahları ise yüzünüz
                    şişer. Kulaklarınız çınlar. Elleriniz ve parmaklarınız
                    hissizleşir. Ayaklarınız hep soğuktur. Görme bozukluğu
                    başlar. Hafızanız kötüleşir. Hiçbir şeyi yapmak için enerji
                    bulamazsınız. Çoğu kişi bunu yaşlanmak olarak tarif eder ama
                    bu doğru değildir.
                  
                  - Damarlar neden %90 oranında sağlığınızdan sorumludur?
 - Kolesterole ek olarak damar çeperlerine başka ne depolanır?
 - Sağlıksız damarların 4 bariz ve 7 gizli belirtisi
 - Damarlarınızı evde kendiniz güvenli bir şekilde nasıl temizleyebilirsiniz?
 
                    Bu soruların cevaplarını, İstanbul Tıp ve Eczacılık
                    Enstitüsü, Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı, Beyin Cerrahı
                    Profesör Doktor Hasan Çakır’dan aldık.
                  
                  
                    
                      Doktor Çakır, bugüne kadar 100 binin üzerinde açık beyan
                      cerrahisi gerçekleştirdi. En genç hastası 2 günlük bir
                      bebekti.
                    
                  
                  
                    Dr. Çakır’ın en karmaşık işlemleri herkesin anlayabileceği
                    şekilde basit kelimelerle açıklamak gibi bir yeteneği de
                    var. Bugüne kadar yazdığı, tıp eğitimi almamış kişilere
                    yönelik 47 kitabı ve sağlık rehberi mevcut. Damarların
                    sağlığımızın %90’ınından sorumlu olduğuna ve genel
                    sıhhatimizin damarlarımızın ne kadar temiz durumda
                    bulunduğuna bağlı olduğuna inanıyor.
                  
                  Damarlar neden sağlığımızın %90’ını temsil eder?
Sayın Doktor Çakır, birçok kez bedenimizdeki damarların sağlığımızın %90’ınından sorumlu olduğunu belirttiniz. Bunun sebebini açıklar mısınız?
                    İnsan bedenindeki en büyük organ hangisidir? Bu sorunun
                    cevabını çok az kişi bilir. Tıp eğitimi almış kişiler bile
                    bazen, beyin veya karaciğer diyerek yanlış cevap verebilir.
                    Kurnazlar insanın cildi diyebilirler. Aslına bakacak
                    olursanız, insan bedenindeki en büyük parça damar
                    sistemidir.
                  
                  
                      
                        Dünyanın çevresini 2,5 kez dolanabiliriz. 
                      Bunun için tek kişinin damar sistemi yeterlidir.
                    
                  
Hayal etmeye çalışın. İnsan bedenindeki tüm damarları çıkarıp uç uca eklesek, uzunluğu 100 bin kilometre olur.
                    Daha basit şekilde söyleyecek olursak,
                     ekvatorun uzunluğu 40 bin kilometredir.  Dolayısıyla
                    tek bir kişinin damarlarından oluşturulacak yekpare ip,
                    dünyanın çevresine 2,5 kez dolanabilir.
                  
                  Bu rakam hakkında ne düşünüyorsunuz?
                  
                    Damarlar, sadece içinden kanın aktığı kanallar değildir.
                    Benzersiz ve karmaşık bir organdır. Herhangi bir bozukluk,
                    bedende hastalık oluşmasına neden olur.
                  
                  
                     Ayaktaki tıkalı damarlar:  Varis, ayak şişmesi,
                    ağırlık hissi, bacaklarda donma hissi veya tam aksi olarak
                    ayak tabanlarında yanma hissi. Topuklarda oluşan çatlaklar.
                    Kan dolaşımı bozuklukları: Bakterilere karşı koruma kalmaz,
                    mantar hastalığı oluşur. Tırnaklar kalınlaşır, şekilleri
                    bozulur.
                  
                  
                     Karaciğer besleyen damarların tıkanması:  hepatik
                    steatoz. Yağlı yiyecekler yendiğinde ağızda acı bir tat
                    bırakır.
                  
                  
                     Eklemlerdeki damarların güçsüzleşmesi ve tıkanması: 
                    Kıkırdak dokusu kurur. Eklemler ağrımaya başlar,
                    osteokondroz ve fıtık olur.
                  
                  
                     Bağırsakların damarları esnekliğini yitir:  Hemoroid
                    boğumları oluşur.
                  
                  
                     Gözlerdeki damarlar:  Görme yetisi azalır. Katarakt
                    oluşur. Herkesin yorgunluktan olduğunu sandığı göz
                    kızarıklığı aslında gözlerdeki kılcal damarlardaki mini
                    kanamalardır.
                  
                  
                     Beyinde kan dolaşımı bozukluğu:  Baş dönmesi, kulak
                    çınlaması ve hafızada gerileme. Hiç mutfağa gidip neden
                    gittiğinizi unuttuğunuz oldu mu? Veya bir kelimeyi bir türlü
                    hatırlayamadığınız. Tüm bunlar beyin damarlarının kötüye
                    gittiğinin işaretidir.
                  
                  Ve yüksek tansiyonu da bu listeye eklemek lazım. Yüksek tansiyon, felcin anası ve kalp krizinin kardeşidir.
                    Damarlar bizim enerji kaynağımızdır, yaşam gücü onların
                    içinden geçer. Önemli bir kavşak tıkanırsa, yaşam durur.
                  
                  
                     Tıkalı damarlar: Tüm organlar aç kalır 
                  
                  
                     Kilo fazlası  doğrudan damarları etkiler. Kolesterol
                    nedeniyle tıkanan damarlar yüzünde organlarımız aç kalır
                    çünkü gerekli besin yerine ulaşamaz. Beyin, “Yemek yemen
                    lazım” mesajını gönderir. Kişi yemeğini yer. Ne var ki
                    organlar yeterli miktarda besin alamazlar çünkü damarlar
                    tıkanmıştır. Beyin yemeniz için tekrar mesaj gönderir ve bu
                    kısır döngü bu şekilde sürer gider.
                  
                  
                    
                      Bir şeyler yeme isteği, tatlı ve hamur işi iştahı işte
                      buradan gelir. Bedeninizin kaloriye ihtiyacı vardır.
                    
                  
                  
                    Meslektaşlarım hastalarına, “Fala kilolarınız nedeniyle
                    yüksek tansiyon hastasısınız” dediklerinde, hastalar sebep
                    ve sonuç ilişkisini karıştırırlar. Yüksek tansiyon aşırı
                    kilo yüzünden olmaz, tam tersidir.
                  
                  “Her şeyin başı sağlık” diye boşuna söylenmemiştir am aşunu da eklemek gerekir: “Damarlarımızı temiz tutmadan sağlıklı olamayız.”
                    Bu yüzden sürekli aynı şeyi söylüyorum: Normal bir yaşam
                    sürmek istiyorsanız damarlarınızın sağlığını korumanız
                    gerekir. Temiz damar yapısı, bazıları “tedavi edilemez”
                    kronik hastalıkların %90’ına karşı  sizi korur  .
                  
                  Kolesterol dışında neler damarları tıkar?
Hepimiz kolesterolün ne kadar tehlikeli olduğunu biliyoruz. Damarları tıkar, geçiş yollarını daraltır ve dolayısıyla kan dolaşımını engeller. Ancak bu sonuca sebep olan tek şey kolesterol değildir.

                      
                        6,1 kg 
                      bir kişi 50 yaşına geldiğinde damarlarında biriken
                      kalıntıların toplam ağırlığıdır.
                    
                  
                    Doğrudur. Kolesterol plakları veya tıbbi adıyla
                    “aterosklerotik plaklar” yaklaşık %65-70 oranında damar
                    bozukluklarının nededir.
                  
                  
                    Her insan 50 yaşına vardığında vücudunda
                     5 kiloya kadar kolesterol tabakası birikir. 
                    Kolesterolün birikmesi damarlar lümenlerini (yani içlerinde
                    kanın aktığı boşluk) 4-5 kat daraltır.
                  
                  Hayal etmeye çalışın. İnsanın damar kalınlığını parmak kadar kabul edersek, 5 kilo kolesterolün tıkadığı damarın içinde kanın geçebileceği boşluk 4 kibrit çöpü kalınlığında olur.
                    Bu plakalar hayati tehlike doğurmayabilir ama yaşam kalitesi
                    düşer, tansiyon yükselir, baş ağrısı, sırt ağrısı, hissizlik
                    başlar. Damarların içinde biriken pıhtı çok daha
                    tehlikelidir.
                  
                  
                    Damarlarda biriken pıhtı miktarının ağırlığı çok daha azdır,
                    “”yalnızca”  800 gram – 1 kg arasındadır.  Fakat
                    dengesiz yapıları nedeniyle çok tehlikelidirler. Bir trombus
                    (damarı tıkayan pıhtı) her an yapışık olduğu damar içi
                    duvarından kopup kurban aramaya başlayabilir.
                  
                  
                    Büyük trombus parçaları kurbanının damarını tamamen
                    tıkayabilir. Böyle bir durumda iskemi, yani dokunun
                    yeterince kan alamaması ortaya çıkar.
                  
                  
                    İskemi felci, beyin damarının tıkanmasıdır. Kalp krizi, kalp
                    damarının tıkanmasıdır. Karaciğerde iskemi, akciğer
                    yetmezliği, böbrek yetmezliği bu yüzden oluşur. Basur, kalın
                    bağırsak ucunda yaşanan iskemi durumudur. Ayaktaki kılcal
                    damarların tıkanması, nekroz (kangren) ile sonuçlanabilir.
                  
                  
                    Gıda takviyeleri ve ilaçların kimyasal kalıntıları
                    damarlarda kalsiyum tuzu birikmesine neden olur. Bir insanın
                    yaşamı boyunca, 50 yıl içinde
                     300-400 gram birikir.  Kalsiyum tuzları en fazla
                    beyin damarlarında birikir.
                  
                  
                    Bunlar kristal yapıları nedeniyle tehlike arz ederler.
                    Damarları daraltırlar ve stres, fiziksel hareket veya hava
                    durumundaki değişiklik nedeniyle damarın spazm yapması
                    halinde keskin kristal kenarları damarı delebilir. Beyin
                    damarının delinmesi hemorajik inme olarak bilinir.
                  
                  Sağlıksız damar yapısının 4 bariz ve 7 gizli belirtisi
Damarlarımızın tıkalı olduğunu işaret eden belirtiler nelerdir? Vücudumuzun verdiği, “Hemen damarlarını temizle” mesajını nasıl anlayabiliriz?
                    Yaşınız 45 üzeri ise ve damarlarınızı temizlemek için hiç
                    nutrasotik kullanmadıysanız, sorununuz olduğunu
                    söyleyebilirim.
                  
                  
                       45 
                      yaş, damarlarınızı temizlemek için dönüm noktasıdır
                    
                  
                    Damarların kolesterol ve pıhtı ile tıkanması yaşlanma
                    sürecinin doğal bir sonucudur. Günümüzün gıdaları, ilaçlar,
                    sigara içmek, alkol kullanmak bu süreci ve tıkanıklık
                    miktarını 5-8 kat artırmaktadır. Bugün içinde yaşadığımız
                    dünyanın gerçeği budur ve inkar edilemez.
                  
                  Damarların kirlendiğinin ana belirtisi
                    Size yüksek tansiyon teşhisi konulduysa bu yazıyı okumayı
                    bırakabilirsiniz çünkü damar hastalıklarının kralı sizde
                    mevcut demektir.
                  
                  
                    Tansiyon oynamalarından şikayetçi misiniz? Tansiyonunuz
                    sürekli yüksek ve düzenli olarak tansiyon ilacı almanız
                    gerekiyor mu? Bu sorulara yanıtınız evet ise, damarlarınızda
                    kan dolaşımının gerçekleşebileceği %30 oranında boş yer
                    kalmış demektir. Damarlarınızın geri kalanı kolesterol
                    plakları, kan pıhtısı ve kalsiyum tuzları ile dolmuştur.
                  
                  
                    Dolayısıyla en küçük bir stres, hava koşullarında bir
                    değişiklik ya da manyetik fırtına sağlığınızı anında
                    etkiler. Bu durumda tansiyonunuz yükselir, şakaklarınız
                    zonklamaya başlar ve eklemlerinizde ağrı oluşur.
                  
                  Tıkalı damarların sebep olduğu 4 hastalık
- 1. Hipertansiyon (Yüksek tansiyon) İstikrarsız veya yüksek tansiyonu ilaç içerek dengelemek ya da düşürmek zorundasınızdır. Ana belirtilere dikkat etmelisiniz. Hipertansiyon teşhisi konuldu mu? O zaman damarlarınızı temizleme zamanı geldi demektir.
 - 2. Variköz venler (varisli damarlar) Bacaklarda çirkin ve şiş damarlar olarak görünür. Ağırlık, ağrı ve ödem hissi verir. Kolesterol ve pıhtı kalıntıları damar kapakçıklarını tıkar. Zaman içerisinde variz “yıldızları” oluşur ve bunlarda “örümcek ağı” gibi bir yapı alır. İşte varili damarlar bu şekilde oluşur.
 - 3. Hemoroit (basur) Rektumdaki damarların tıkanması basur düğümlerinin şişmesine neden olur. Kan taşıyıcı damarlardan gelen tortu, anüsteki çatlakları artırır.
 - 4. Osteokondroz (Kireçlenme) Kıkırdaklarda yetersiz kan dolaşımı yüzünden oluşur. Kıkırdak sertleşir ve işlevini göremez hale gelir. İyileşecek zaman bulamazlar. Yenilenmedikleri için kururlar. Nemlenme işlevlerini kaybederler. Tuzlar temizlenmez ve kontrol edilemez şekilde birikmeye başlar.
 
7 gizli belirti
- 1. Ödem Tıkanan damarlar vücuttaki suyu pompalayamaz. Vücudun tuz-su dengesi bozulur. Akşamlar ayaklar şişer, çoraplar bileklerde kalın ve derin iz bırakır. Yüzde şişlik, gözaltında torbalar oluşur. Parmağınızdaki yüzüğü artık çıkaramaz hale gelirsiniz. Göbekte şişlik, iç organlarda şişmenin işaretidir.
 - 2. Kulak çınlaması Önceleri hafif başlayan zamanla artan sesler konsantre olmanızı engeller. Bu seslerin sebebi, kulak zarına baskı yapan beyin damarlarında tansiyonun yükselmesidir.
 - 3. Baş dönmesi Kişi sarhoşmuş gibi hisseder. Ani oluşan baş dönmesi, vestibüler sisteminin iyi çalışmadığının işaretidir.
 - 4. Uykusuzluk Kendinizi uykusuz ve enerjisi bitik hissetmenize rağmen gece yarısından önce uyku tutmuyor mu? Bunun nedeni hipofiz bezlerine yeterince kan gitmemesidir. Bu da, uyku hormonu olan melatonin üretimini aksatır.
 - 5. Takat eksikliği Gücünüz kalmamış gibi hissedersiniz. Canınız hiçbir şey yapmak istemez. Tek istediğiniz yataktan çıkmamak ve yemek yemektir. Bu durum vücut enerji tasarruf etmeye başladığında yaşanır. Damarlar organlar için gerekli olan besini taşıyamamaktadır, o yüzden de vücut hayatta kalmak için faaliyetlerini minimum düzeye indirmektedir.
 - 6. Görme bozuklukları Gözünüzün önünde minik “sinekler” uçuşur. Göz merceği damarlarına ait belirtilerdir.
 - 7. Eklem ağrısı Hava durumu değiştiğinde eklemlerde ağrı yaşanır. Sabahları dinlenmiş ve güçlenmiş kalkmak yerine kişi neredeyse felç olmuş gibi hisseder. Kemiklerinin acıdığından bahseder. Bunun nedeni eklem sıvısının özelliğini yitirmesidir.
 
                    Bu belirtilerden herhangi birine sahip misiniz? Yanıtınız
                    evet ise, eklemleriniz size damarlarınızı temizleme vaktinin
                    geldiğini söylemektedir.
                  
                  İnsanlar genellikle bu belirtilerin birkaçına birden aynı anda sahip olabilirler. Hatta bazen hepsi birden tek kişide görülebilir.
                    Hastalar her hastalığı ayrı ayrı tedavi etmeye çalışır.
                    Tansiyon ilaçları, bacaklardaki varisler için merhem,
                    kireçlenme için jel kullanırlar. Ve elbette bol miktarda
                    aldıkları ağrı kesici, ağrı kesici, ağrı kesici...
                  
                  
                    Yani ilaçlar için çuvalla para akıtırlar. Fakat
                    
                      damar hastalıklarının tek bir sebebi vardır: tıkanıklık.
                    
                    İşte burada damar sisteminin genel anlamda temizliğine
                    başlamak gerekir.
                  
                  Peki, damarlardaki kolesterolü, pıhtı ve tuz birikintilerini temizlemek için ne kullanmalısınız?
Lütfen profesyonel önerinizi belirtin. Örneğin, Antalya’da yaşayan 57 yaşındaki Hülya Koç’un fazla kilo, hipertansiyon ve varis şikayetleri var. Hülya Hanım, havadaki en küçük bir değişikliği adeta barometre gibi hissedebiliyor çünkü eklemleri ağrımaya başlıyor. Baş ağrısı, baş dönmesi ve yorunluk hissediyor.
Hülya Hanım’a nasıl yardımcı olabiliriz? Damarlarını nasıl temizleyebilir? Doktora gitmek ve “Kilo vermeniz lazım”, “Spor yapmanız lazım”, “Sağlıklı beslenmeniz lazım”, “Bu yaşta daha dikkatli yaşamanız lazım” gibi cümleler duymak istemiyor.
Tıbbi ve farmasötik ürünlerin büyük kısmının, banka hesabında para kalmamasını ve ilaçlara bağımlı hale gelmesini sağlamanın dışında bir faydası olmuyor.
                    Maalesef Türkiye’de sağlık sistemi böyle çalışıyor.
                    Hastaların doktora gitmemek için gösterdikleri inadı
                    anlayabiliyorum. Peki, Hülya Hanım doktorsuz yapabilir mi?
                  
                  
                    Benim,
                    
                      damarların güvenli bir şekilde temizlenmesi için
                      söyleyebileceğim tek bir ürün var: H-TEA.  H-TEA  isan yaşamını 11-17
                    yıl uzatır. Enerji ve rahatlama hissi verir, eziyetten
                    kurtarır ve gücünüzden en küçük bir parça bile harcamaz.
                  
                  
                     Zararsızdır  çünkü şifalı otlardan oluşmuş çaydır.
                     En çok kullanılan 2. sıradaki  damar temizleme
                    ürünüdür. Birinci sırada cerrahi müdahale yer alır. Neşterin
                    kullanıldığı yöntemlerin aksine herhangi bir komplikasyona
                    neden olmaz veya yan etkiye sahip değildir. En kalın atar
                    damarlardan en ince ve narin kılcal damarlara kadar
                  
                  
                     H-TEA  bitki özleri
                    karışımından oluşur ve su ile temas ettiğinde
                     canlı molekülleri etkinleştirir.  Bu dikkatli
                    temizlikçiler damarlardan cidarlarına yapışmış kolesterolü,
                    pıhtıları, kalsiyum plaklarını ve ilaç kalıntılarını yok
                    eder. Yani kan dolaşımını engelleyen her şeyi temizler.
                  
                  
                    Yıllar içinde biriken ve hayatınızı zehir eden tüm pislik
                     H-Tea  tarafından sadece 1,5-2
                    aylık tedavi ile temizlenir.
                  
                  H-Tea, sadece 6 hafta içinde 4 kilo kolesterol plağını eritip kaldırır. 900 gram ila 1 kilo arasındaki pıhtı kütlesinin yumuşatır, 850-400 gram arasındaki kalsiyum kloridi yıkar.
                    Bu sayede baş ağrılarınız ve kulak çınlamaları kalmaz. Beyne
                    yeterli besin gitmeye başlar ve süper bilgisayar hızında
                    çalışır. düşünceler berraklaşır.
                  
                  
                     Duygular yoğunlaşır,  daha önce duymadığınız huzur
                    verici sesleri duymaya başlarsınız. Duyma duyusu iyileşir,
                    daha önce duyamadığınız yan odadaki sohbeti bile takip
                    edebilir hale gelirsiniz.
                  
                  
                     Koku alma duyusu  yeni renkler edinir. Burun
                    tıkanıklığı biter. Kronik iç burun iltihabı ve alerji
                    şikayetiniz kalmaz. Bronşlar düzelir. Nefes alıp vermek
                    kolaylaşır. Ciğerlere dolan temiz hava tüm bedene yayılarak
                    mutluk hissi yaratır.
                  
                  
                     Tat alma duyusu  güçlenir ve derinleşir. Sıradan
                    yiyeceklerden daha fazla keyif almaya başlarsınız. Daha az
                    yiyip daha tok hissedersiniz. Tatlı ve yağlı yiyeceklere
                    olan düşkünlüğünüz biter.
                  
                  
                     Eklemleriniz size teşekkür eder.  Sürekli çekilen
                    ağrılar kesilir. Çatırdamazlar ve eklem sıvısının geri
                    gelmesi sayesinde hareket etmek kolaylaşır. Bir arabanın
                    yağını değiştirmek gibidir. Yanmış ve eskimiş zift gibi
                    yağın yerine, temiz ve taze yağ koyarak her aksamın rahatça
                    çalışmasını sağlamış olursunuz.
                  
                  Çok etkileyici. Daha önce H-Tea hakkında bir şey duymamıştım. Nutrasötikler hakkında genel bir bilgiye sahiptim. Japonya ve İsrail’de nutrasötikler ana tedavi yöntemi olarak kabul edilir. Fakat Türkiye’de bu ürünlere hala şüpheyle yaklaşılıyor.
Eminim, Hülya Hanım bugüne kadar kuşkulu şöhrete sahip mucizevi ürünlere para harcamamak için yüzlerce gıda takviyesi ve ilaç kullanmıştır.
Şüphelerimiz bize ihanet eder. Korkutarak başarabileceklerimizi kaybetmemize neden olur.
                    Size özgüven eksikliği ile ilgili bir hikâye anlatayım.
                  
                  
                    1928 yılında ilk antibiyotik icat edildi:
                     Penisilin.  Bu ilaç yıllarca pek çok insanın ölümüne
                    neden olan dizanteri ve tifo hastalıklarını tedavi etti.
                  
                  
                    Ne var ki insanların çoğu, penisilinin kendilerine faydası
                    dokunacağına inanmıyordu çünkü daha önce binlerce hiçbir
                    şeye yaramaz tedavi yöntemini kullanmışlardı. Fakat binlerce
                    başarısızlık yaşamış ama denemekten korkmayanlar
                    iyileştiler. İlk grup hastalar, “Bir işe yaramaz ilaç daha”
                    düşüncesindeydiler ve hayatlarıyla ödediler. Hâlbuki
                    iyileşmelerini sağlayacak çözüm burunlarının dibindeydi.
                  
                  
                    Penisilinin dizanteri, tifo ve vebayı ortadan kaldırması
                    gibi
                     H-Tea  de damar
                      hastalıklarını yok edecek.
                    
                    Kore, Japonya, Kanada, İsviçre ve İsrail’de bu yönde ilk
                    adımlar atıldı. bu ilkelerde yasal bir çerçeve oluşturuldu.
                    Damarların temizlenmesinde tıbbi tedaviden önce
                    nutrasötiklerin kullanılması kararı alındı.
                  
                  Ben de katılıyorum, şüphe en büyük düşmandır. Kişisel olarak ben yeni şeyleri denemekten çekinmem.
Şimdi hayal edelim ki ben, H-Tea satın alıyorum, kutusunu açıyorum, şişeyi çıkarıyorum ve ½ çay kaşığı kadar bir miktarı bir bardak suda eritiyorum... Sonra ne oluyor? H-Tea nasıl işe yarıyor?
                    Suya katıldığında gerçek bir
                     doğal laboratuvarı etkinleştiriyor.  Kostik soda:
                    Madenlerden elde edilen bu doğal soda, su ile reaksiyona
                    girerek  H-Tea  içinde bulunan
                    doğal bitki özlerinin oksijenlenme sürecini başlatır.
                  
                  Peroksitin (oksijenlenme ) etkisi: Oksijenle zenginleşme sayesinde moleküllerin emilimi hızlanır.
                    Su ve oksijenle zenginleşen şifalı özler
                     peroksidin özelliklerini edinir:  Oksijenlenme.
                  
                  
                    Aslında  H-Tea  içeriğindeki
                    moleküller oksijen bombası gibidir. Damarlardaki kolesterol
                    plaklarını patlatıp kan dolaşımı için yol açarlar.
                  
                  
                    Bu  H-Tea  isimli koyu sıvı
                    sarıya çalan bir rengi var. Hafif ekşi tadından çok hafif
                    yıldız anason ve dereotu hissediliyor
                  
                  
                     5 dakika içinde  bu çözeltinin içilmesi gerekiyor
                    çünkü oksijenlenme reaksiyonu ile etkinleşen bitki özleri
                    moleküleri bu kadar süre çalışıyor.
                     H-Tea  ürününün bu kadar
                    etkili olmasının bir diğer nedeni de etkin haldeki
                     canlı bitki özleri  tüketmeniz. Öte yandan ilaçların
                    çoğu ölü ve etkin olmayan moleküller içerir.
                  
                  
                     Peroksidin etkisi  canlı moleküllerin anında asimile
                    edilmelerini sağlar. Oksijenle zenginleşen bitki özleri,
                    yemek borusu tarafından kolaylıkla emilir. Bu sayede
                     H-Tea  midede yanma, acı tat,
                    gaz oluşmasına neden olmaz ve bağırsakları zorlamaz, mideyi
                    korur.
                    
                      Mide ülseri olan hastalar için bile uygundur.
                       H-Tea  hiçbir yan etkiye
                      sahip değildir.
                    
                  
                  Damarların saflığını ve direncini sağlamak için uyum içinde çalışan şifalı özler içeren bir hazinedir.
                     Tibet lofantı  kolesterolün sebep olduğu tıkanıkları
                    açar. Lofant molekülleri damarların iç duvarına yapışık
                    kolesterol parçacıklarını kaldırmak için çekiç gibi çalışır.
                    Bu sayede kan dolaşımının yolu açılır. Organlar besinlerini
                    “içmeye” başlarlar. Oksijen ve suya kavuşan kıkırdaklar
                    “hayat bulur” ve otomatik iyileşme mekanizması devreye
                    girer. Esneklik geri gelir. Boyun oynatılırken çıkan ses
                    kaybolur. Hava değiştiğinde dizlerde ve parmaklarda çıkan
                    ağrı kesilir.
                  
                  
                    Ödem yok olur. Kişi bütün gün ayakta durmuş olsa bile artık
                    bacaklarda şişme görülmez.
                  
                  
                    Ciltteki kan dolaşımı düzelir. Örümcek ağına benzeyen ve
                    dışarından görülebilen damarlar yok olur. Varis zaman
                    içerisinde gide ve hemoroit boğumları kurur.
                  
                  
                    Andız otu özünün  molekülleri.  Kolesterol
                    parçacıklarını yakalayıp içine karışarak yağ parçalayan
                    yüksek yoğunluklu lipoproteine çevirir.
                  
                  
                     H-Tea  2 problemi çözer:
                    Kolesterol kalıntısını temizler ve yağın doğru şekilde
                    yakılmasını sağlar. Ürünün kullandıktan sonra güçlenmiş
                    hissetmeye başlarsınız ve hareket etme ihtiyacı duyarsınız.
                    Dağları yerinden oynatabileceğinizi düşünürsünüz.
                  
                  
                     Çörek otu özü  damar spazmlarını önler. damarların
                    pürüzleşmesine yol açar. Aynı şekilde damar kramplarını
                    engeller. Kan dolaşımı bozukluğu çeken damarların
                    gevşemesine ve düzelmesine neden olur. Baş ağrıları kesilir,
                    kulak çınlaması azalır, akciğerler ve bronşlar daha iyi
                    çalışmaya başlar. Nefessiz kalmış hissetmezsiniz.
                  
                  
                     Aslan kulağı özü  damarların içinde dolaşarak kan
                    pıhtısı arar. Kanı sulandırarak dolaşımını iyileştirir.
                    Pıhtıları ve hatta küçük anevrizmaları parçalar. Damarlarda
                    birikmiş kalsiyum tuzu birikintilerini ve ilaç kalıntılarını
                    yıkar.
                  
                  
                    Göğsünüzde hissettiğiniz baskı kalkar, daha rahat nefes
                    alırsınız. Kalp atışı normal seviyesine döner. Aritmi ve
                    taşikardi şikâyetiniz kalmaz. Kalbinize aniden giren
                    sancılar yok olur.
                  
                  Kalp krizi geçirme riski sıfıra iner.
                  
                     Amarant tohumu  damarların duvarlarını tamir eder.
                    Amarant tohumu molekülleri küçük çatlakları yama yapar gibi
                    kapatır. Beyin felce karşı düzgün şekilde korunur. Hücreler
                    besin ve oksijen almaya başlar. Başınızı daha hafifmiş gibi
                    hissedersiniz.
                  
                  Kelebek etkisi
H-Tea kelebeğin kanat çırpması gibidir ve inanması güç bir dizi olayın zincirleme meydana gelmesine yol açar. Çalışmaya, yıllar içinde birikmiş olan tortunun damarlardan temizlenmesi ile başlayan H-Tea adım adım tüm vücudun iyileşmesine giden yolda zincirleme tepkimeyi başlatır.
H-Tea ile uygulanacak 1 aylık tedavinin sonunda yeniden doğmuş gibi hissedersiniz.
                    Sabahları uyanırsınız ve yataktan zorlanmadan kalkarsınız.
                    Bacaklarınızın, sırtınızın ve boynunuzun kendine gelmesini
                    beklemeniz gerekmez.
                  
                  
                    Beden sabahla birlikte güç ve enerji dolu olur çünkü artık
                    damarlar tertemizdir ve tüm organlar ihtiyaç duydukları
                    besini ve oksijeni gece boyu alabilmiştir. Bedenin her yanı
                    yeni bir gün için gereken gücü sağlayan doğru miktarda kan
                    ile beslenmiştir.
                  
                  
                    Kahvaltıda ekmeğinizi sucuklu yumurtaya banarak yersiniz.
                    Mideniz rahatlıkla kabul eder. Midenizde artık acı ve
                    geçmeyen bir ağrı yoktur
                     H-Tea 
                    mideyi besleyen damarları temizlemiştir. Taş yutsanız
                    hazmedecek kadar güçlenmiştir.
                  
                  
                    Evden çıkarken ayaklarınızdan dolayı endişe duymazsınız.
                    Bütün gün yürüseniz bile sorun çıkarmayacak, yorulmayacak ve
                    şişmeyeceklerdir. Ayakkabınız ve çoraplarınız artık
                    ayaklarınızda iz bırakmaz.
                  
                  
                    Rahatlamış ve sakinleşmiş hissedersiniz. Bilincinizi
                    bulanıklaştıran ve odaklanmanızı engelleyen inatçı ağrı
                    artık yoktur. Ağrınız kalmadığı için alışık olduğunuz
                    sesler, kokular daha yoğun hissedilir.
                  
                  
                    Yoğun geçen bir mesai gününün sonunda bile evinize zihniniz
                    açık dönersiniz. Beyniniz artık bir saat gibi tıkır tıkır
                    çalışıyordur. Kendinizi yorgun hissetmezsiniz.
                  
                  
                    Başınızı yastığa koyduğunuz anda uykuya dalmaya başlarsınız.
                    Eskiden olduğu gibi yatağın içinde saatlerce uyku tutmadan
                    bir o yana bir bu yana dönmelerden iz kalmaz. Artık iş çok
                    kolaylaşmıştır. Ne zaman uyuyacağınıza siz karar verirsiniz
                    ve bedeniniz buna uyar.
                  
                  Piyasa açığı ve indirim programı
- H-Tea piyasadan yok oldu, hiçbir eczanede bulunmuyor. Neden?
                    Maalesef söylediğiniz doğru. Bu yılın başından bu yana
                     H-Tea  artık eczanelere
                    verilmiyor.
                  
                  
                    Sorun ilaç şirketlerinin aç gözlülüğünden kaynaklanıyor. Bu
                    şirketler,  H-Tea  üreticisinin
                    satıl her pakette kendilerine  2000 TRY  ödenmesini
                    talep ettiler. Firmalar, ürün eczanelerde piyasaya
                    sürülürken bu tutarın fiyata eklenmesini (
                     H-Tea  ürününün fiyatı
                    İstanbul’da kimi eczanelerde  5000 TRY 
                    seviyesine ulaştı) istediler.
                  
                  
                    Firmaların temsilcilerine göre bulundukları istek makul
                    gerekçelere dayanıyordu. Bu sayede faaliyetlerine devam
                    edebileceklerdi.  H-Tea 
                    hastaların
                     7 ila 10 yılda bir  ihtiyaç duyacakları bir ilaç.
                    Dahası damarlar  H-Tea  ile
                    temizlendikten sonra hastalar, daha önce düzenli olarak
                    kullandıkları tıbbi ürünlere ihtiyaç duymuyorlar. Kimse
                    tansiyonunu düşürmek veya eklem ağrılarını geçirmek için
                    ilaç almak zorunda kalmıyor. Astım ve diyabet ilaçlarına
                    olan talep son derece düştü. Doğal olarak bu durum ilaç
                    şirketleri açısından büyük parasal zarar demektir. Bu yüzden
                     H-Tea  satış fiyatı üzerine
                    böylesine aşırı bir kâr marjı koymak istediler.
                  
                  
                    Sonuç olarak  H-Tea  üreticisi,
                    eczaneler ile olan sözleşmeyi iptal ederek tamamen
                    internetten satışa yöneldi. Aslında bu en doğru karardır.
                    Kira ödemek, eczanelerde raf yeri kapmak için mücadele etmek
                    gibi dertleri kalmadı. Yani,
                     H-Tea  eczanelerde satılmaya
                    kıyasla herkesin çok daha kolay erişebileceği bir duruma
                    geldi.
                  
                  “Temiz Damarlar” İndirim Programı
                    
                  
                    İstanbul Tıp ve Eczacılık Enstitüsü, ve
                     H-Tea  üreticisi ile toplu bir
                    iş birliği yaparak tele-tıp projesi (online tıp) kapsamında
                    bir indirim programı başlattı.
                  
                  
                    Programa katılan herkes
                     H-Tea  siparişi vererek en
                    fazla
                    850 TRY
                    karşılığında bu ürüne sahip olabilir.
                  
                  Programa katılmak için ne yapmak gerekiyor?
                    İndirim programı dahilinde H-Tea siparişi vermek
                    isteyenlerin aşağıdaki koşulları yerine getirmesi gerekiyor:
                  
                  Programın H-Tea koşulları
- Kişi H-Tea ürünün kişisel amaçlarla satın alıyor olmalı Ürünün siparişini veren ve alıcısı aynı kişi olmalıdır. Bu şekilde, aracı kurumların toptan satın alım yapıp üzerine kâr marjı ekleyerek başkalarına H-Tea satması engellenmeye çalışılmaktadır.
 - Sipariş programın resmi formu kullanılarak verilmelidir Siparişinizde resmi formu kullanmak size üreticinin fiyatı üzerinden satın alım yapmanızı sağlar ve sizi aracılardan korur.
 
İndirim programı ne kadar sürecek?
                    Eldeki  H-Tea  stokları
                    tükenene kadar program devam edecektir. Elimizde 3-4 hafta
                    yetecek kadar stok olduğunu tahmin ediyoruz. Hiç reklam
                    yapılmamasına rağmen, bu ilacı kullanarak sağlığına
                    kavuşanlar eşe dosta haber veriyorlar. Elimizdeki
                     H-Tea  stokunun bu kadar çabuk
                    bitecek olması bizim için sürpriz oldu.
                     H-Tea  indirim programı
                    
                      
                    
                    (dahil) tarihinde bitecektir.
                  
                  
                    Onun için bir an önce
                     H-Tea  siparişinizi vermenizi
                    öneririm. Programın bu yıl bir daha tekrarlanması
                    planlanmıyor.
                  
                  
              
      
Yorumlar